İddalı Sunuşlar

   Kitaplarla çoğunuza göre olmasa da iyidir aram. Ama benim kitaplarla aramın iyi olması çokta eskiye dayanmaz. Ben ancak lise yıllarımda kitaplarla haşır neşir olmaya başladım. Haliyle birçok eseri geriden gelerek okudum.

   Durum böyle olunca seçimimi iyi yapmak zorundaydım. Bu işe de yaradı aslında, hiç boş yere okudum dediğim kitapta olmadı. Bu durumu korumak gerek çünkü kitaplar güleryüzlü basımevlerinden, kapitalin ön ayak olduğu kitap evlerinin eline düştü.  İşte hikayemin çarpıştığı nokta burada yaşanmakta. İstanbul’da şehir içinde yolculuk yaparken; metrolarda, istasyonlarda boy boy billboardlara verilen iddali kitap tanıtımları.

   Hiç o afişlerden etkilenip o kitabı alıp okuyaniniz var mı bilmiyorum? Ama hangi mantik tek cümlelik iddalı bir afişe etkilenip bir emek harcar ki?  Şahsen ben harcamam!

   Newyork bestseller diye birşeyden bilgisi olanlar aslında bu afişleri o kitapların kapaklarına benzediğini de görecektir.

   Neyse dolandırmıyım ne zamandır Taksim istasyonun da gördüğüm bu afiş dolayisiyla yazdım bu yazıyı. Bıktık ABD özentisi reklamlardan daha içten samimi bir ilan güzel olabilir.

image

Leave a comment