Yerel seçimlere çok az bir zaman kaldı. Siyasi partiler, adaylar şehirle ilgili projelerini açıklamaya başladılar. Adayların hemen hemen her konuda topluma vaat ettikleri projeleri mevcut. Bu projeler sosyal belediyecilik adına üstünde duracağım başlık ise engelliler…
Sosyal belediyecilik, engelli bireylerine sunduğu hizmetlerle doğru orantılıdır. Bunu önergeyi baz alacak olursak belediyecilik anlayışımız hiçte sosyal değil diyebiliriz. Hangi partiden olursa olsun Türk belediyeciliği engelli bireylerine sunduğu hizmetler açısından genel itibariyle sınıfta kaldı. Ama değişen Dünya, globalleşen Dünya gibi afilli kelimeler kullanacak olursak, belediyeler engelli bireyler üzerine çalışmalarını arttırdığı gözden kaçmamalı.
Türkiye’de yaklaşık 8 milyon engelli birey var. Bu demek oluyor ki ailemiz, komşumuz bir yakınınız engelli birey demek. Konu hepimizi ilgilendiriyor yani.
“İstanbul’da yaşayan bir engelli cehennemi hepimizden daha iyi biliyor.” Demişti bir engelli abimiz. Ben engelli bireylere vaat edilen ulaşım hizmetleri üzerinde duracağım yani tam cehennemin merkezini anlatacağım.
Adalet ve Kalkınma Partisi yaptığı afişlerle “Değişim 1994’te başladı.” diyerek aslında İstanbul’daki tüm hizmetlerin sorumlusu bunu başta bir belirlemek lazım. Sonradan engelli lobisi, tekerlekli sandalye lobisi gibi mihrak yaratilmadan…
Istanbul’un göbeği Mecidiyeköy metrobüs durağı engellilere uygun değil. Bir asansör var ama çalıştığını görmedim. Metrobüs sistemini engelliler açısından pekte kullanışlı olduğunu söyleyemem çünkü birçoğunun asansörü yok, araçlar perona sıfır açıyla yaklaşmıyor. Bu sistemi engellilerin kullanmasını beklemeyin. 1.5 yıldır günde en az 2 kere metrobüse binen biri olarak hiç tekerlekli sandalye ile binen görmemek çok acı değil mi? (Abartmıyorum hiç! ) Avcılar durağında annesini sırtında taşıyan genci ulaşım vaatlerinizi merakla bekliyor olduğuna eminim.
IETT otobüslerin kaçı engelli bireylerin kullanıma uygun tam oranı bilmiyorum asıl sormamız gereken şoförlerin tamamı engelli bireylerin toplu ulaşımda ihtiyacı olan bilgiye sahip ? IETT şoförleri bu konuda eğitimli mi ?
Sarıgül’ün projeleri arasında yer alan engelli taksilerini bir geçiş projesi olarak değerlendiriyorum. Istanbul’da 20 yılda gelinen nokta bu iken çok iddialı projeler sunmak akıl karı değil. Bu projenin dezavantajlı noktası engelli bireylerin toplu ulaşımdan uzaklaşması. Bu sebeple mevcut sistem tamamen engellilerin kullanımına uygun olduğu takdirde doğal olarak kendini kaldıran proje olarak görüyorum.
Engelli kullanımına uygun dudaklar “İşte bu” diyeceğimiz bir proje. Istanbul’un ulaşım dinamosu hala otobüsler bu sebeple en kisa sürede mevcut durakları teknoloji ve Argeden yararlanarak akıllı, engelsiz durak haline getirmek oldukça akıllı olunacaktır. Bu konunun ranttan uzak, bir hizmet projesi silsilesi halinde yürütmek İstanbul’u yaşanabilir kent haline getirecektir.
Bundan sonra her ulaşım projesi, inşaat vb projelerin karar aşamasında engelli bireylerin haklarını savunacak bir STK ya da kurum imzası olmasi engellilerin gözardı edilmesini engelleyecektir. Şöyle ki nasıl bir inşaat için TMMOB’den onay,imza alınıyorsa bu şekilde onay verecek bir sistemi belediye bağımsız bir kuruluştan almalıdır. Iste o zaman şehri ortak yönetmiş oluruz, sosyal belediyecilik ancak bu şekilde hayat bulur istanbul’da…
Aklıma gelen, yazıya dökülen birkaç fikir bunlar. Bu konuda uzman, yetkili kişiler sürece dahil edilmelidir. “Ilim Çin’de olsa gidin” diye bir kültüre sahipsek kasaba belediyeciliğinden vazgeçip biraz bilimsel çalışmamız gerekiyor. 20 yıl rantta giden paralar artık hizmete gitmeli.






